IMG_4117ib
Welcome to Istanbul Coffee Festival 🙂

En sevdiğim festivallerden biri olan kahve festivaline Pazar günü teşrif ettim. Sadece Perşembe-Pazar günleri arasında halka açıktı. Sabah, öğle, akşam non-stop kahve içen bir insan olarak ben çok ama çok keyif aldım. Bu festivalde lokasyon olarak Haydarpaşa Garı’nın seçilmesi de en doğru karar. O kadar otantik bir havası vardı ki trenler arası geçişler yapıp çeşit çeşit kahveler tadıyorsun. Bütün açılmış olan standlardan kahve alamamış olsamda deneyimlemiş olduğum bazı kahveler  ve festivalin genel havası hakkında bir post hazırlamam gerektiğini düşündüm. Ayrıca festivalde moda analizi ile benim tercihimi de atlamıyoruz. Umarım siz de keyifle okursunuz 🙂

Girer girmez bir insan kalabalığı ve misss gibi kahve kokusu karşıladı bizi. Kahvelerden önce festival hakkında kısa bir bilgi vereyim. İçeride sadece kahve standları değil, seminer alanları, workshop alanları, trende sohbet alanları ve tasarım alanları da bulunuyordu. Babylonun kurmuş olduğu sahnede konserler de verildi.

IMG_3916b
Starbucks Eğitim Semineri

Biz girer girmez karşımıza çıkan, benim de Teşvikiye’de sürekli gittiğim MOC la start verdik. Çok hoş bir stand tasarımı yapmışlar. Burada okunuşu Ortado olan ve yazılışının da bu şekilde olduğunu ümit ettiğim espressonun tadına baktık. Çok ama çok lezzetliydi.

IMG_3988b
MOC uzay üssü 🙂
IMG_3994ib
MOC enfes espresso

Bir tane daha içme içgüdümüzü derinlere gömüp farklı tatlar denemek için onun hemen yakınında bulunun Walter’s a geçtik. Daha önceden de aşina olduğum bu yer show konusunda oranın 1 numarasıydı diyebilirim. Kurmuş oldukları stand oldukça şaşaalıydı. Ancak gel gör ki vermiş oldukları espresso macchiato çok ağır olmakla beraber tadı da benim damak tadıma çok fazla uymadı 🙁

IMG_3987b   Walter’s Deney Alanı 🙂

İçeride en çok dikkat çeken şeylerden biri de Fiat‘ın hazırlamış olduğu stand oldu. Kahve tanelerinden hazırladıkları Fiat 500 ise görülmeye değerdi.

IMG_3917b

Fiat 500 Coffee Car 🙂

IMG_3927b

Hemen ileride yer alan Kronotropta klasik espressonun tadına baktık. Bu stantta hem dinlenip bir sürü fotoğraf çekildik hem de leziz mi leziz espressosunu yudumladık. Çok hafif ve ağızda yumuşak bir tad bırakan bu kahve bizden tam not aldı.

IMG_3959ib

Bu festivalde sadece kahve değil yiyecek standlarını da görmek mümkün.

IMG_4097bEti Karam Çikolata Workshop

IMG_4095bMom’s Natural Foods

IMG_4093b
Krispy Kreme

Müdavimi olduğum ve Trumpta açılan ilk dükkanlarının ilk müşterileri olduğumuz Plus Kitchen‘ın sevimli araba standı da oradaydı. Sağlıklı beslenmenin ilk adresi olan Plus Kitchen’ı hala ziyaret etmediyseniz muhakkak edin.

IMG_4060

Ve tasarım dünyası…

Tasarım alanında da bir çok güzel şey ile karşılaştık. Benim çok hoşuma giden basic tasarım kıyafetlerin olduğu Wohha’dan, rengarenk seramik tasarımların olduğu Bizon’a kadar bir çok dikkat çekici stand buradaydı.

IMG_4139b

Envanter Heritage – El yapımı deriler, kanvas aksesuarlar vs.

IMG_4147bBizon Studio–> Tıkla ve keşfet

IMG_4145b
Mae Zae oturma alanıı

Burayı da gezdikten sonra trenlerin arasından geçerek kahve standlarının oraya döndük ve Kahve Dünyası‘na uğradık. Salep seven bir insan olarak verdikleri kahveli salebe bayıldım. İçtiklerim arasında ilk 3’e girebilecek bir lezzetti. Muhakkak deneyin..

IMG_4001bKahve Dünyası-Kahve Tohumları

IMG_4152b
Kahveli Salep

espressoperfetto..

Burası lezzetli espresso machiatosunun yanı sıra kahve makineleri ve barista aksesuarları ile de dikkat çekiyor. Bu şık ve tasarım makineleri tek tek incelemekle kalmayıp bir bardak daha espresso istediğim tek yer. Well done..

IMG_4019b
Espresso Perfecto Kahve Makineleri

IMG_4028bPerfect Espresso with a heart

Ve son olarak Brew Lab‘a uğradık. Aslında kahveye çok doymamıza rağmen stantta duran yazı dikkatimizi çekti ve Türkiye Barista Şampiyonun bu bünyede çalıştığını öğrendik. Öyleyse denemekte fayda var dedik ve denedik. Çok hafif ve ağızda yumuşak bir tat bırakan macchiatosu enfesti. Bu vesileyle de kendisiyle tanışıp konuşma fırsatı bulmuş oldum. 26 yaşında olduğunu öğrendiğimde ise çok şaşırdım. Bir işte başarılı olmak için yıllar yıllar harcamak zorunda olunmadığının en güzel örneğiydi. Çok severek ve keyifle mesleğini icra ettiğini öğrendiğim Özkan Yetik, 2015 yılının barista şampiyonuluğunun yanı sıra bir çok derecesi ve şampiyonluğu daha bulunuyormuş. Dünya çapındaki yarışmalarda kayda değer bir derecesinin olmadığını söyledi. Ancak yabancı ülkelerde düzenlenen yarışmalarda dereceleri bulunuyormuş.

Başarılarının devamını dilerim 🙂

IMG_4032bBrew Lab Espresso

IMG_4156b

2015 Türkiye Barista Şampiyonu Özkan Yetik

Ve moda..

Festival boyunca takip ettiğim tek şey tabiiki de kahve standları ve trenler olmadı 🙂 Gözler fıldır fıldır insanları ve giyim tarzlarını analiz etmeye çalıştım. Bu tarz festivallerde en çok sevdiğim şey de bu. Çünkü genelde değişik tarzları ve insanları bir arada görme şansınız oluyor. İzlemesi de daha renkli ve keyifli oluyor. En çok dikkatimi çeken yine fötr şapkalar oldu. Kendim de bu festival için Zara’nın geçen sezona ait siyah fötr şapkasını tercih etmiştim. Bir çok insanın da rengarenk değişik stillerde fötr tercih ettiğini gördüm. Bunun yanı sıra size şunu söyleyebilirim: ÇİZMELERE ELVEDA!!! Ben tamamen hayatınızdan çıkarın demiyorum, çeşit çeşit almanıza lüzum yok diyorum 🙂

Artık kısa botlar revaçta. Her mağazada envaye çeşit kısa bot görmek mümkün. Benim festivalde tercih ettiğim 3 kemerli kısa botlarım ise Elle yeni sezon koleksiyonundan.. Ayrıca Beymen, Derimod, Aldo ve Hotiç mağazalarında da çok hoşuma giden çeşitler vardı. Eğer bir miktar daha uygun fiyatta çok fazla çeşit barındıran bir yer arıyorsanız Bambiye bir göz atabilirsiniz.

Siyahın bu kışa da imza atacağı kesin. Ama siyahın yanında vitrinlerde de çok sık karşılaşacağınız ve benim de çok sevdiğim hardal rengi ve tonları da oldukça trend olmuş durumda. Kısa botlarla ve spor ayakkabılarla giyilen kısa renkli çoraplar da dikkatimi çeken diğer unsurlardan biriydi. Kısa paça pantolonlar ve uzun paltolarla kombinleyenler beğenimi topladı tebrikler 🙂

Ben ise New Look Cambridge mağazasından satın aldığım deri ceketimi giymeyi tercih ettim. Bu küçük ceketin üstüne atılacak en güzel şey kocaman bir şal diye düşünerek Oysho yeni sezon koleksiyonundan aldığım yün şalımı attım ve çıktım.

Yüksek bel kotlar ve kumaş bol pantolonlar kışın da zirvede ki yerini koruyor. Paçalarda bir miktar kısalma var dikkat! Bunu kendinizde kesebilirsiniz. Dikişsiz paçalar son derece trend nede olsa 🙂 Kısa botlar ve çoraplarla çeşitli kombinler sizi bekliyor..

Özetle; Özellikle must haveler arasında keyifle çeşit çeşit kullanacağınız fötr şapkalar, eğlenceli ve/veya sade kısa çoraplar, yüksek bel jeanler ve kısa botlar var. Bu parçaları istediğiniz herşeyle kombinleyin trend bir görüntü elde edeceksiniz.

IMG_3909b
Yün Şal: Oysho, Deri Ceket: New Look, Şapka: Zara, Bot: Elle, Jean Pantolon: Bershka, Gözlük: Hugo Boss

IMG_3970ib


IMG_4082ib




Bu güzel festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Çok ama çok keyif aldım 🙂

Bir sonra ki postta görüşmek üzere..

..

.

YORUM YAPIN

Please enter your comment!
Please enter your name here